Polisiye serilerini çok sevdiğimi daha önce de söylemiştim. Özellikle her kitapta aynı kahramanın ya da kahramanların olayı soruşturduğu kitaplar ilgi alanım. Karakterlerin kitaptan kitaba gelişimini izlemek çok hoşuma gider. Geçenlerde kitapçıda Jeremiah Healy' nin Kör Atış isimli kitabına rastladım. Kitap kapağında Bir John Cuddy/Boston Polisiyesi yazıyordu. Bir iki sayfasını okudum ve çok hoşuma gitti o ilk bir iki sayfa. Şöyle ki: John Cuddy, İşsizlik Kurumu' nda form doldurup o ayki işsizlik parasını almak istiyor. Formu dolduran görevli kadın 'sizin yeteneklerinizde bir insanı dışarıda hayatını kazanmak yerine burada karşımda görmek beni hasta ediyor' diyor. Buna karşılık John Cuddy 'zaten çok iyi görünmediğinizi fark etmiştim. Formun geri kalanını tek başıma doldurmamı ister misiniz?' diyor. Malesef kitabın geneli aynı zeki havayı yansıtmıyor. Mary Higgins Clark kitapları gibi yüzde onbeş beyaz dizi, yüzde seksenbeş polisiye karmaşası bir kitap olmuş. Mesela kahramanımız pantolonumu giydim demiyor. Levis' ımı çektim bacağıma aga diyor. Mayo giyip çıkıyor, yanındaki kadın arkadaş wow oluyor. Böyle sululukların polisiye kitabında işi ne? Ya da her sabah yaptığı sporu bir detaylı anlatıyor ki sanırsınız Ebru Şallı ile Pilates kitabı. Çok kızdım, çünkü çok hoşuma giderek almıştım, hayal kırıklığım büyük. Hatta şu an ağlıyorum, evet.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder