5 Eylül 2011 Pazartesi

Yanlış yere tıklamaktan nefret ediyorum

Böyle de başlık olur muymuş, bu iş karın doyurur muymuş? Ben aslında Murat Gülsoy' un son okuduğum kitabını anlatacaktım a dostlar. Son kitap yazınca da sanki hepsini okumuşum gibi bir ukalalık, bir havalar... Hepi topu iki kitabı var bende. Biri sürüncemede, öbürü yeni bitmekte. Tamamen benim savsaklamam, lütfen şikayetlerinizi bana bildiriniz, yazarı meşgul ya da tenkit etmeyiniz. 

Murat Gülsoy' un ' Bu filmin kötü adamı benim' isimli kitabını almıştım ilk. Adını  çok beğendiğim için. Kitap yaklaşık iki senedir okunmayı bekleyedursun, gittiğim yazarlık eğitimi kursunda editörün önerisiyle tanıştım 'büyübozumu'yla. Kitabın tam ismi 'Büyübozumu: Yaratıcı yazarlık'. İki ay gibi uzun bir zamanda okumaksa tam bir çılgınlık. Yine kafiyeli yazıyorum Allah' ım tut beni.  

Yukarıdaki saçmalamalarım bir yana kitabı çok beğendim. Biraz ders kitabı edasıyla okumaya giriştiğim için eski tembelliklerim canlandı, elim gitmedi, okurken uykum geldi, derken Ela ağladı ve okumak bu kadar uzun sürdü. Ama ben zaten uzatırım sevdiğim şeyleri sakız gibi.

Kitabın alt tanıtım başlığı 'Kurmacanın Bilinen Sırları ve İhlal Edilebilir Kuralları'. Gülsoy, kitap boyunca kurmaca diye bahsediyor edebiyat metinlerinden. Benim çok hoşuma gitti bu tanımlama. Bir oyun havası veriyor sanki yazmaya. Böylece yazmak fiili de 'aslında o kadar zor olmayabilir yapabilirim ben de' gibi yakın geliyor insana. -Hadi oradan, sen önce blogunu aksatma-' diyor üst benliğim bana. Çok ayıp ama. Bir türlü kendimi kendimden alıp kitap hakkında yazamayacağım galiba. Öyleyse bırakalım burada.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder