11 Ocak 2012 Çarşamba

rahat

korkular, endişeler, istiyorum neden olmuyorlar, herkesinki nasıl oluyorlar, vesaireler vesaireler...hepsini bırakıyorum. dün akşam tüm bu mızmız ebrulardan sıklıdığımı, bıktığımı farkettim ve hepsini kafamdan kapı dışarı ettim. kapımı çalan her kaygı için de bir slogan belirledim. rahat! mesela dün bir sürü iş başvurusu yaptım, acaba beni arayacaklar mı diyor cılız bir ses, sesin güçlenip beni ele geçirmesine fırsat vermeden rahat diye bağırıyorum bir komutan edasıyla. arkasından kestirip atıyorum arayan arasın, aramayan aramasın ne olur! şimdilik sesler korkup ortadan kaybolmuyorlar, sadece kısa bir süre sessiz kalıyorlar ama olsun. onların sessiz kaldığı bu huzur anlarımı arttırmayı planlıyorum.

böylece yepyeni kararlar alıp bir gaz uygulamaya geçen ben aylardır elimde sürünen murathan mungan' ın yazıhane' sini bitirdim. kitapta mungan da dahil onbir farklı yazarın 'niçin yazıyorum?' sorusuna  cevap aradıkları yazılar yer alıyor. ben en çok hanif kureishi' nin "yazıya giriş" isimli yazısından etkilendim, tekrar tekrar okudum bu güzel yazıyı. en beğendiğim kısımlarına burada yer vermek isterdim ama şu anda imkansız, belki bir başka yazıda.  kitabı bitirmem bu kadar uzun sürünce, daha fazla yorum yapmam da mümkün olmuyor haliyle.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder