çok şey ummakta haksız mıyım? üstelik sana zerre kadar güvenmiyorum 2012. zamana pay biçilmiş başlangıçlar bana göre olmadı hiç. mesela bir pazartesi günü rejime başlayamadım ben. oysa her pazartesi rejime girmek kalan günlerimin hedefidir benim.
yıllar sonra yeniden saat takmaya başladım. hoşuma gitti çok. saate her baktığımda zamanı durduruyorum sanki. aslında bir nevi öyle değil mi? saate baktığım anın fotoğrafını çekmiş olmuyor muyum? bir kesik atmış olmuyor muyum o andan öncesine ve sonrasına? hatta hatta bir çağ açıp bir çağ kapatıyorum belki. peh peh peh! bu kadar değil elbette, ama saate baktığımı hatırlamak, kaç olduğunu, ayın kaçı olduğunu -ayıp değildir söylemesi takvimli, cillop gibi saatim benim- bilmek kontrol duygumu besliyor benim.
önceleri kariyer yapmıştım(!), sonra kariyer değişikliği hedeflerim tutmayınca çocuk. artık çocuk da yaparım kariyer de demek istiyorum. bakın ben boşuna istifa etmedim, hayallerim vardı benim, onları gerçekleştirmek istemiştim, biraz geç oldu belki ama görüyorsunuz işte, gerçekleştirdim demek istiyorum. tüm bunları en çok da kendime kanıtlamak istiyorum. kendini hırpalayan, kendine güvensiz kendime.
işin iş kısmı böyle işte. haftada en az bir kitap okumak, buraya en azından onu yorumlamak, hep hayalini kurup, başarmak için hiç kalkışmadığım çocuk kitabımı yazmaya çalışmak, güzel müzikler dinlemek, güzel yemekler yapmayı öğrenmek, daha daha daha...daha işte. daha fazla yaşamak istiyorum, ötesi yok. ve bir şeyi yaparken öbüründen vazgeçmek istemiyorum. dengede kalmak istiyorum. her şeyin içinde yer aldığı, her şeyin birbirini saydığı ve beslediği bir denge. işte yeniyıl hedefim böyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder