30 Temmuz 2010 Cuma sabah 9.30' da minik Ela' mı verdiler kucağıma. Getirdiklerinde ortalığı yıkarcasına ağlıyordu. Göğsüme koydukları anda sustu ve bana bakarak söylediklerimi dinlemeye başladı. Hayatımda kendimi bu kadar önemli, bu kadar işe yarar hisseder miyim bir daha? Bilmem. Ama o anı ömrüm boyunca unutmayacağım, unurmamak için elimden geleni yapacağım. Kim demiş ilk görüşte aşk yoktur diye, sırılsıklam oldum hem de.
Seni gördüğüm andan beri berbat bir Tatlıses şarkısından enfes bir cümle dilimde... Her şey yalan, gerçek sensin. O zaman bu şiir de Turgut Uyar' dan biricik aşkıma gelsin.
özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir
özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir
suya giden adam meselâ omuzunu eğri tutsa
güneş su ve adamın omzundaki eğrilik senindir
ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın
kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir
kararan dünya, yeni bir güle bir ateş parçasıdır
bir ateş parçasından arta kalan soylu karanlık senindir
bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın
ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir
çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi
her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir
senindir ey sonsuz veren ne varsa hayat gibi
tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir
ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın
aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir