6 Haziran 2012 Çarşamba

Ve her gece sen, sen uyurken...

Pilli Bebek' i BehzatÇ. de keşfetmiştim. Bu aralar kendilerini dinlemek çok hoşuma gidiyor. Özellikle akustik parçaları pek şahane. Yaşlanmışım artık çok dan dun müzik kafam kaldırmıyor, yan dairede yüksek sesle çalınacak olsa kısın diye zile basacak gibi oluyorum ama hem yaşlı hem huysuz olmak istemiyorum, ikisi birden, henüz çok erken.

Ela uyuyor içeride, kendime çok güzel bir sütlü kahve yaptım, fon müziği güzel, ruhum iyi. Kapıya astım tüm beklentilerimi. Yanından her geçtiğimde bana göz kırpıyorlar, ben onlara nanik yapıyorum. Bana sinirleniyorlar biliyorum. Bazen hayatın olduğu haliyle güzel olduğunu hissediyorum. Öyle zamanlarda kendimi çok huzurlu, dingin ve mutlu hissediyorum. Tıpkı şu anda olduğu gibi. Her şeyin olduğu gibi olmasındaki güzelliği görebilmek...diye başlasam cümleye nasıl biter ki? 

Jose Saramago' nun Görmek' ini bitirdim sonunda. Okuduğum her kitabı ile daha çok seviyorum Saramago' yu. Kendisini aldım kalbimdeki baş köşeye, Herman Hesse ile Sabahattin Ali arasına oturttum. Sabahattin Bey tamam ama Herman' la biz...diyecek oldu, bu benim gönlüm karışmayın Sevgili Saramago, buyrun bir sütlü kahve de size, ne kadar güzel yapmışım, öyle değil mi dedim.  Görmek' de en çok neyi sevdim biliyor musunuz? Tam kelimesi kelimesine hatırlayamayacağım ama 'İki insan birbirine yarın görüşürüz dediklerinde, yarın gerçekten görüşmelerinin aslında bir mucizenin gerçekleşmesi demek olduğunu farketseler.' demişsiniz ya, işte o beni çok etkiledi. Bütün kitaptan bunu mu çıkardınız dedi bana biraz dudak bükerek, biraz alaylı. Alayına gülümseyerek karşılık verdim. Ben görüşürüz, iyi geceler, hadi baybay diyerek ayrılırken annemin yanından, Ela' mın, babamın, Çetin' in, kardeşlerimin, yeğenlerimin, Bikem' in...tek tek yazmakla olmayacak sevdiklerimin diyeyim. O gider ve ben de gider gibi yaparım, sonra dönüp mutlaka bir kez bakarım. Son bir hatıra görüntü isterim, onun farkında olmadığı...Bu benim anlatmak istediğim şey değil dedi Saramago. Ne farkeder bana bunu hatırlattı diye cevap verdim. Okur ukalalığıma kaşlarını çatarak cevap verdi. Kalbimin baş köşesinde oturmuş bana surat yapıyordu. Biraz daha konuştuk, onları şimdi burada uzun uzun anlatmayayım, çok beğendiği kahvem hatırına Görmek hakkında bir yazı yazmak için bana izin verdi. Biraz araştırma yapmak, biraz bana düşündürdüklerini toparlamak istiyorum. Ama çabuk olmalıyım. Okuduğum bir kitapla ilgili yorum yapmak istediğimde yeni bir kitaba başlayamıyorum çünkü. Öbürkine haksızlık olur hissi yakamı bırakmıyor.

30 Temmuz' da Ela 2 yaşına basıyor. Ona hediyem onun için bir kitap yapmak olacak. Hayır yanlış yazmadım, gerçekten yapmaktan bahsediyorum, yazmaktan değil:) Yazıları resimleri olan bir kitap, sadece Ela için, onun sevdiği şeyleri düşünerek tasarlanmış. Şu anda neler olacağını tam bilmiyorum. Kitabın kahramanının adına karar verdim sadece. Umarım bu büyük ve güzel niyetin altından kalkabilirim.

1 Haziran 2012 Cuma

Hakkında her şeyi duymak istiyorum...

...bu aşk değil de nedir? Nil Karaibrahimgil şarkıları gibi olmak istiyorum. Hafif. Neşeli. E o zaman öyle olayım bari.

Bu şarkı bana platonik aşklarımı hatırlatıyor. İnsan üzülüp karalar bağladığı zamanları nasıl da gülerek ve severek hatırlayabiliyor? Zaman bizi nasıl bir yanılgıya sürüklüyor da eskinin kötüsü şimdinin allı pullu hatırası oluyor?

Ferdi Tayfur' u dinleyip çok ağlardım ben. Bazen aşık olacak birini bulamamışsam aşık olduğumu hayal edip ağlamışlığım bile olmuş olabilir. Sonradan utanırım diye bunları gerçek hatıralarım olarak yazmak istemiyorum, evet. Ne de olsa insanın geçmişe bakışı da o anki ruh hali ile çok ilgili. Bu durumda mış gibi yapmak en iyisi.

Jose Saramago' nun Görmek' ini okur gibi yapıyorum hala. Ah bu çok sert oldu aslında ama silemeyeceğim. İki aydır kitabın yarısına gelebildiğime göre bu hakaret müstehak bana. Oysa aklımdaki ben haftada bir iki kitap okur, okunası şeyler yazar, çok çalışır karşılığını alır, kızını çok sever ona karşı çok sabırlıdır ve el kadar çocuğa bağırmaz. Ben Ela' ya avaz avaz bağırdım bugün kaç kere. Birisi benim yanımda böyle bağırsa bir çocuğa, döverim onu. Dövesim gelir yani. Bir yerlerde dinlemiştim çocuğa bağırıp çağırırken kızdığınız aslında o değil, sizi sinirlendiren ne onu düşünün diye. Doğru. Başka birine kızmıştım ben. Güzel kızım özür dilerim, hata yapmak anneliğin şanındandır, affetmekse evlatlığın. Seni çok seviyorum. Annenin dediğini yap, yaptıklarına da boşver.