1 Şubat 2012 Çarşamba

iki ve üç

dün yazamadım. bugün, dünle birlikte bitsin. ducan' ın protein evresine devam ediyorum. tokum, acıkmıyorum falan ama yalan. ağzımın tadı yok. saman gibi geliyor her şey. çok su içeyim diye sular seller gibi tuvalet mesaisi de cabası ama kendimi hafif hissetmiyor da değilim. memnunum yani halimden.

bu hafta yeni siteyi herkese duyurmayı planlıyorduk, kar bizi de vurdu. yine de hafta daha bitmedi, umarım hedefimizi tuttururuz. elimde olan ya da olmayan sebeplerden gerçekleşen ertelemelerden fenalık geldi çünkü. hem erteleme...aslında erteleme değil de gecikme ya da uzayıp sakız olma mı demeliyim?

harika bir klasik müzik var fonda, aydınlık bir güneş altında enfes bir kar yağıyor. ela içeride öğle uykusu uyuyor. özgür ve mutluyum. hayatın bu keyif anları ne kadar da tatlı! ve mutlu hissederken bir şeyler yazmak ne kadar...

...kimbilir cümleyi nasıl tamamlayacaktım. araya iki saat girdi. güneş bir göründü bir kayboldu derken akşam oldu. yine de çetin' in eve erken gelmesini fırsat bilip kısa bir yürüyüş yapacağım şimdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder