10 Mart 2010 Çarşamba

Başlıksız

Neden dişçilerin bekleme odalarında kuaförlerde olduğu gibi elele, kucak kucağa dergileri var? Manikür sırası bekler gibi bir rahatlık duygusuna kapılacağımızı mı sanıyorlar içeriden o iğrenç oyma sesi gelirken? Hadi biz tamamız, iyiyiz böyle diyelim (ki değiliz! insan bari bir de yemek ve dekorasyon dergisi koyar) erkekler ne okuyacak peki? Erkek adam korkmaz, beklerken sıkılmaz, sıkılsa da okumaz mı? 
Erkek adam var, balık adam var, adam gibi adam var, e başka? Kadın adam olmaz mı? Olmaz. Erkek gibi kadın var onu verelim istersen. Erkek gibi kadın...Yani erkek gibi güçlü, kuvvetli, kudretli mi yoksa yüzüne bakılacak yanı yok, tavırları da kabasakal, hatta galiba biraz da sakalı var gibi mi? Tamam tamam sustum demiyorum banane. Bu erkek gibi kadın lafında över görünen bir aşağılama var, tam anlatamadım şimdi biliyorum, ama var bir hinlik işte,  hoşuma gitmiyor.
Sevgili Fenerbahçem uğursuz Şubat ayını bol hasarla atlattıktan sonra, Mart ayına güç bela iyi başladı. Olsun, mühim olan kazanmak klişesi bugünler için uydurulmadı mı sanki? İçim yeniden futbol aşkıyla dolar dolmaz futbol kitapları ile ilgili yazmak düştü aklıma. Yarından itibaren inşallah burda. Da da da da!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder