9 Mart 2010 Salı

Mevsimlerden yazdı ve tercüme-i halime ne söylesem azdı...


İstanbul' da yaşayan az asabi biri şu başlığımı görse beni ıslak odunla döverdi, zira hava bildiğin kara kış. Ama hayır, başka bir şey benim diyeceğim. Siyah beyaz Türk filmi tadındaki bu cümle Alper Canıgüz' ün Gizliajans isimli kitabının 184. sayfasından. Ama nasıl güzel bir söz değil mi?
En kısa sürede okuduğum kitap sıralamasında birinciliği zorlayan Gizliajans, çok sürükleyici evet, insan elinden bırakamıyor, ama yine de çok sevemedim kitabı. Ama kitabın kahramanı Musa' yı pek sevdim. Baskı altında her normal insan gibi korkan, Süpermen' e dönüşmeden bir siper ardında cenin pozisyonunda tehlikenin geçmesini bekleyen bir kitap kahramanı. İşte insan dediğin budur. Üstelik 'Babanız sizi döver miydi?' diye soran adama 'Hayır. Biz çok modern bir aileydik. Babam da çok modern bir insandı. O yüzden beni dövmez, rencide ederdi.' diyecek kadar da ince zekalı.
Ya işte böyle. Ezginin Günlüğü ile sözlerime son verirken 'bir sıcak söz, bir demlik çay, işte sevmek bu kadar kolay...' desinler isterim, dediler bile.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder